Finansal Yönetimin Küçük Ve Orta Ölçekli İşletmeler İçin Önemi
Türkiye’de ve Dünya da faaliyet gösteren işletmelerin büyük çoğunluğunu küçük ve orta ölçekli işletmeler oluşturmaktadır. Fakat küçük ve orta ölçekteki işletmelerin ömürlerinin kısa olması, her sene kapanan işletme sayısının endişe verici derecede yüksek olması KOBİ’lerin ciddi sorunlar ile yüz yüze olduklarını göstermektedir. Bu sorunların en başında finansal sorunlar gelmesine rağmen bu sorunları aşmak küçük ve orta ölçekteki işletmelerde finansal yönetim problemleri giderilmeden mümkün olmayacaktır
Finansal yönetim alanında alınan doğru kararlar işletmenin değerini, dolayısıyla servetini artırırken tersi durumda işletmenin iflasına neden olabilmektedir. Özellikle ülkemizde yaşanan ekonomik krizlerin etkisi dikkate alındığında, ülkemizdeki işletmeler için, finansal yönetimin önemi bir kat daha artmaktadır
KOBİ’lerde nakit yönetimi ve envanter kontrolünün önemli olduğu ve işletmelerin yeterli sermayeleri olsa, üretim ve pazarlama fonksiyonlarına yeterince eğilebilseler bile başarısız bir finansal yönetim uygulamasının işletmenin iflasına neden olacağı bilinmelidir. Yazımızda KOBİ’lerde dikkat edilmesi gerekenleri maddeler halinde ele alacağız.
1. KİŞİSEL FİNANSINIZ VE İŞLETME FİNANSINIZ BİRBİRİNDEN AYRI OLMALI.
Her ne kadar kısıtlı bütçeyle çalışınca kişisel hesaplarla şirket hesaplarını birbirine karıştırmak içgüdüsel olarak gerçekleştirilen bir şeyse de bu durum sıkıntıya yol açabilir. Günümüzün rekabet ortamında, iyi bile olsa bir girişimin batma ihtimali yükselme ihtimalinden maalesef daha yüksektir. . Bu durumu önlemek için kişisel hesapların her zaman şirket hesaplarından ayrı olması gerekmektedir.
2. KENDİNİZİ VE FİRMANIZI KÖTÜ GÜNLERE HAZIRLAYIN
Girişim yönetmek bir yana, finansal açıdan bağımsız her birey, sorumlu davranıp kendisini kötü günlere hazırlamalıdır. Bu hazırlığın ilk aşaması ise bir acil durum fonu yaratmaktan geçer. Aylık ortalama giderinizi tespit etmelisiniz. Bir ay içinde minimum ne kadar gelirle yaşayabileceğinizi belirledikten sonra kendinizi koruma altına almak istediğiniz süreyi belirlemek size kalmış. Bu süre için ideal olan altı ay ile bir yıl arasıdır. Diyelim aylık minimum 3 bin lira ile geçinebiliyorsunuz, bu durumda minimum altı ay için toplamda 18 bin liralık bir acil durum fonu yaratmalısınız. Elbette kısıtlı gelire sahip çalışan/girişimcinin böyle bir fonu bir anda yaratması mümkün değil. Düzenli bir şekilde böyle bir fon yaratmayı planlayıp yarattığınız plana sadık kaldığınız takdirde kötü günleri kolayca atlatabilirsiniz. Bu acil durum fonunu işletmeniz içinde oluşturmanız gerekmektedir. Buna Örnek vermek gerekirse var olan personelinizin 6-12 aylık maaş, sigorta giderlerini işletmeniz kira ise kira bedelinden oluşan acil durum fonunu oluşturmanız ve o paraya dokunmamanız gerekmektedir.
3. GELİRİNİZ GİDERİNİZDEN FAZLA OLSUN
Bu bazı işletmelerde biraz zor gibi görülebilir. Ancak yeni kurulan şirketlerin temel hedefi büyümektir. Sürdürülebilir büyüme sağlanamadığında ise büyüme ile bağlantılı olan giderler, şirket gelirinin üstüne çıkabilir. Her koşulda hem şirket geliri hem de bireysel gelir için sürdürülebilir büyüme sağlamanın temel koşulu toplam geliri her zaman toplam giderin üstünde tutmaktır. Şirketin geliri 50.000 TL iken gideri 70.000 TL yi buluyorsa ortada ters giden bir şeyler vardır. Gider planlamasının iyice yapılması gerekmektedir. Çalışanlarla devamlı iletişim halinde olunmalı giderler konusunda ortak bir payda da buluşmak gerekmektedir.
Örneğin personel yemek gideri günlük olarak hesaplanmalı aylık yemek gideri olarak bir bütçe ayrılmalıdır. Eğer varsa Personel yol gideri, personel maaş ve sigorta giderleri gibi şirketin sabit giderleri için bir bütçe ayarlanmalı ve geriye kalan kısmın bu tutarın üzerinde olması hedeflenmelidir.
Üretim yapılıyor ise maliyetler en aza indirilmeye çalışılmalı fakat ucuz olacak diye kalitesiz üretimden kaçınılmalıdır. Amaç kaliteli ve uygun üretim olmalıdır.
Maliyetleri en aza indirgemek için kalitesiz mal satışı ve üretimi yapan firmalar müşteri memnuniyetini hiçe saydıkları için bunun kötü sonuçlarına maruz kalacaklardır.
4. ALANINDA UZMAN PERSONEL ÇALIŞTIRMA VE İLETİŞİM
KOBİ’lerin yaptığı en büyük hatalardan bir tanesi de budur. Personel maliyetinden kaçınmak için vasıfsız elemanları uzmanlık gerektiren işlerin başına koyarak işleri işin içinden çıkılamaz hale getirebilmektedir.
İşletmelerde sürekliliğin ve sağlanabilmesi için 3 ana departmanın öneminin bilinmesi ve iletişimlerinin aksamaması gerekmektedir.
Örneğin; Muhasebe işlerinizi yapan çalışanınızın muhasebeden anlayan gelir gider dengesini ayarlayabilecek maliyet kontrolünü yapabilecek düzeyde olması gerektedir. Muhasebe Personelinin planlama ve pazarlama departmanı ile iletişimde olması eldeki stok durumunu takip edebilmesi pazardaki fiyatlardan haberdar olması firmanın sipariş ve stok durumlarını biliyor olması çok önemlidir.
Bunların takibi iyi bir şekilde yapılırsa oluşabilecek kötü durumlar sürpriz olmaz önceden bilinir ve ona göre bir acil durum planı oluşturulursa firma finansal yönetim konusunda problem yaşamayacaktır.
ÇUKUROVA MARKA PATENT KALİTE DANIŞMANLIK FİRMASI OLARAK
Başta İstanbul olmak üzere Adana Hatay illerinde ve Bütün Türkiye’de marka tescil, patent tescil, endüstriyel tasarım tescil, barkod tescil, web sitesi ve domain tescil işlemleri, iso belgelendirme danışmanlık, firmalarda maliyetleri azaltma, verimlilik arttırma, stratejik yönetim ve karlılık artırma çalışmaları ile 14 yıllık tecrübemizle size hizmet vermekteyiz.
Firmanızın kuruluş ve Büyüme aşamalarında yanınızda olmak istiyoruz.
Muhasebe & Finans Sorumlusu
Serap Arslan
05436854111
muhasebe@cukurovapatent.com