İki kıta üzerinde kurulu dünyanın tek şehri olan İstanbul, tüm tarih boyunca irili ufaklı birçok medeniyetin dikkatini çekmiş, uğruna büyük savaşlar yapılmıştır. İstanbul’un bir türk vilayeti ve daha sonra da başkent olması, bir çağı kapatıp bir çağın açıldığı 1453 yılında olmuştur. Osmanlı İmparatorluğunun en önemli padişahlarından biri olan ve İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet, fetihten hemen sonra imparatorluğun başkentini İstanbul’a taşımış ve milli mücadele yıllarına kadar da bu şekilde devam etmiştir.

İstanbul konumu gereği ulusal ve uluslararası ticaretin de başkentlerinden biri olmuştur. Günümüzde ise dünyanın en büyük ilk 20 mega kenti arasında olan İstanbul, sanayiden kültüre, turizmden sosyal yaşantısına kadar mükemmel bir ildir.

İstanbul şehrinde ortalama 1-2 milyon şirket aktif olarak faaliyette bulunmaktadır. Her ay ortalama 4000 tane firma kapanırken ortalama 5000 adet yeni firma da faaliyete başlamaktadır. Yıllık olarak 50.000 adet firmamız maalesef iflas edip batarken yerine bir o kadar da yeni aktörler tarafından kurulmaktadır. Kaynak: www.ito.org.tr

Hal böyle olunca İstanbul’da marka tescil işlemlerinin uzun süreler daha birçok patent ofisine ekmek yedireceği de düşünülebilir. Tabi ki batan firmalar, kapanan firmalar veya iflas eden firmalar ülke ekonomisi için üzücü olsa da bu devir dayımım olması paranın da el değiştirmesi ile yeni aktörlere fırsat veriyor ve ekonomi günden güne gelişiyor gözüyle de bakabiliriz. Örneğin 100.000 TL para biriktiren bir kişi orta halli bir döner dükkânı açarken masasını, sandalyesini, kaşığını, bıçağını alırken ekonomiye can veriyor belki bu tedarikleri yapan akıllı firmalar büyüyerek daha fazla katma değer sağlıyor.

Buradan hareketle İstanbul ilinin marka tescil konusuna verdiği öneme dikkat çekmek istiyoruz. Marka tescilinin kanuni önemini yeterince bilen İstanbul ilimizde her ay ortalama 4000 civarında marka tescil başvurusu yapılmaktadır. Bu rakam ise ülke başvuru sayısının tam yarısını oluşturmaktadır. Diğer bir gözle bakarsak ülke işlerinin yarısı İstanbul’da dönmektedir. Tabi İstanbul bu durumu hak eden bir yapıdadır. Dev şirketlerin, ulusal ve uluslararası ölçekte büyük firmaların hemen hemen tamamının İstanbul’da olduğunu düşünürsek, marka tescil başvurularının en fazla İstanbul’da olduğunu da çok rahat bir şekilde anlarız.

İstanbul marka tescil konusunda yıllar itibariyle aşağıdaki tabloda özetlenecek bir grafik göstermiştir.

Çukurova Marka Patent Kalite yönetim ve danışmanlık olarak; İstanbul marka tescili konusunda uzmak ekibi ve pratik çözümleri ile müşterilerimize en kaliteli hizmeti sunmaktayız. Yurt içi marka başvuruları 30 dakika gibi kısa bir sürede yaparak markaları anında kanuni koruma altına alarak müşterilerimize de rahat bir nefes aldırmakta, önlerinden bir süreci daha kaldırmaktayız.

Aynı şekilde yurt dışı marka başvuruları, patent, endüstriyel tasarım tescil ile fikri haklarda tüm hizmetleri verdiğimiz gibi özellikle endüstri mühendislerinden oluşan Yönetim sistemleri departmanımızla da ISO 9001, ISO 14001, ISO 22716, ISO 22000, ISO 27001 gibi yönetim sistem danışmanlığı ve belgelendirmesi yapmaktayız.

Yine firmalarımızın kuruluş aşamasında ihtiyaç duyacakları domain (alanadı) tescillerini, ürünlerinde kullanacakları barkod tescillerini de hızlı ve güvenli bir şekilde yaparak eksikliklerini giderebilmekteyiz.

Bununla birlikte özellikle 2016 yılında açıklanan devlet hibeleri, devlet teşvikleri, Avrupa birliği yatırım proje destekleri, geri ödemeli yatırım teşvik belgesi düzenleme hizmetleri, kosgeb girişimcilik, kosgeb kapasite arttırma ve kobi geliştirme  (600.000 TL HİBE VE KREDİ) gibi konularda da 0 e yakın onaylanan proje yazma işlemlerini de Çukurova Marka Patent Kalite yönetim ve danışmanlık olarak yapmaktayız.

Müşteri destek hattı için 444 8 148 numaralı telefondan veya www.cukurovapatent.com web adresimizden 7/24 bilgi ve destek alabilirsiniz.